Derya Akarslan

… Kalem Kuklası’da derler.

  • ANASAYFA
  • KİTAP
  • PSİKOLOJİ
  • GEZİ
  • İZLEDİKLERİM
    • KORE DİZİ
    • ANİME&MANGA
    • TİYATRO
  • DERİN KONULAR
    • Tesettür
    • İman
    • Varoluş Sancıları
  • ANILAR
  • İLETİŞİM

Tolstoy (1828-1910)

Tolstoy düşünür ve döneminin en önemli yazarlarından biridir. Tolstoy, kendi topluluğundaki övgülerden, pohpohlamalardan sıkılmış, hayatın gerçekte anlamını kavramak için sözde aydın kesiminden uzaklaşarak gerçeği bilimde, beşeriyette ve inançlarda arama yolculuğuna yönelmiştir.


Evet, “Bir Kore’dir tutturmuşlar, gidiyor. Gerçekten o kadar iyi mi, aslında bende merak ediyorum. Hangi diziyle başlasam acaba, hangisi güzeldir bilmiyor ki şimdi” diyorsanız eğer size yol göstermek amacıyla bir yazı yazmak istedim. Hadi vakit kaybetmeden başlayalım.


1. Boys Over Flowers(BOF)/2009




Bu dizi, çoğu Kore fanının “fan” unvanına nail olmasını sağlayan, size Kore’yi sevdiren, bu kadar tatlı insanlar mı bu Koreliler diye düşündüren; sevilmiş, sayılmış, efsaneleşmiş sıcacık bir dizidir. Imdb puanı 8,4 olan dizimiz 25 bölümdür. Konusu ise; Kore zenginlerinin gittiği okula, burslu fakir bir kız öğrencinin gelmesiyle başlayan olayları içerir. Sıkılmazsınız,harika bir dizidir kendisi. Bu diziye ne kadar iltifat etsem de doymayacağımı bildiğim için kısa kessem iyi olacak. 



Bugün anime tarihinin en iyi, en muazzam, en kadim serisine göz atmak istedik. Az çok anime izleyen birinin, adını duyduğu bir seridir Dragon Ball... Akira Toriyama'nın mangasına 1984’de başladığı ve 1995’de bitirdiği seri, bu zaman çerçevesinde 42 ciltten oluşan 520 chapter'lık bir sanat eseri haline dönüşmüştür.

Anime tarihi Dragon Ball ile başlar…

Bugün sadece ilk seriyi ele alarak başlıyoruz. 

Konusu;

Goku dağlarda tek başına yaşayan güçlü bir çocuktur. Dedesi uzun zaman önce ölmüş ve ardında 4 yıldızlı ışıltılı bir top bırakmıştır.
Bizim temiz ruhlu ana karakterimiz, dedesini o yıldızlı top sanmaktadır. Lakin bir gün Bulma adında ki bir kız ortaya çıkarak elinde ki topun 7 parçadan oluşan bir ejder topu olduğunu söyler.

Her kim 7 ejder topunu toplayıp Shenlong'u(ejderhayı) çağırırsa bir dileği gerçekleşecektir.



Bulma ile beraber dağ evinden ayrılan Goku’nun macerası tam olarak böyle başlar.Ama sanıldığı gibi topları toplamak o kadar da kolay değildir.

Toplar alelade insanların ulaşamayacağı şekilde dünyanın dört bir yanına dağıtılmıştır. Ve bu topları isteyen sadece Goku ve Bulma değildir.

 Seriyi kısaca özetlersek 7 top uğruna verilen dövüş ve savaşlar diyebiliriz.

Tavsiye Eder Miyim?

Seri uzun ve eski olduğu için çizimleri bazılarına itici gelebilir -1980 lerden bahsediyoruz- lakin 2016 Winter sezonunda, animelerdeki çizim ve grafiklere göre üst düzey bir performansı var. Korkmaya gerek yok, Dragon Ball animesi piramitler kadar eski olabilir ancak günümüz teknolojisiyle bile bu animenin üzerine çıkabilen yok.














Anime Künyesi

Adı: Zankyou No Terror
Tür: Psikolojik, Gerilim
Yapım Yılı: 2014
Bölüm Sayısı: 11
IMDB Puanı: 8.3

Uzun bir aradan sonra, yine ben, yine bomba gibi bir inceleme yazısı…

Serimiz 2 kafadarın Amerikan üssüne girerek atom bombası çalmasıyla başlıyor. İsimleri olmayan ve kendilerine NİNE ve TWELVE diyen henüz 17 yaşlarında iki Japon gencinin hayatlarını ve arkalarında bıraktıkları karanlık izlerini konu alır. Bu 2 genç, kendilerine SFENKS ismini takıp bir video çekerek sosyal paylaşım sitesine koyar. Videoda ülkenin bir yerinde(!) bomba patlatacaklarını, aynı zamanda bombanın nerede patlayacağını belirtirler.


Hayatımda en zor kabullendiğim cümleydi bu.

"İnsanoğlu çiğ süt emmiş fazla güvenme!"

Sancılı dönemlerimden biriydi, gündelik sıradan yaşamıma devam ederken biri söyleseydi eğer "Doğru Söylüyorsun" deyip geçeceğim bu cümle, öyle bir anıma denk gelmişti ki yutkunamamıştım, boğazımda takılıp kalmıştı. "Nasıl Yani?" dediğimde çok net değil mi bu cümle deyivermişlerdi.



  İnsanlardan uzaklaşmaya başlamıştım. Koşuyordum; bazen neden bu kadar çabaladığımı düşünüp derin bir nefes alarak duraksıyordum, kötü anların anısına yeniden deniyordum. Sonra belirsizlikler zinciri beliriyordu kafamda, bazen bu duyguya yenik düşüp hayatıma birilerini almışlığım oluyordu ama temkinliydim her zaman ki gibi. Deneme sürecimiz 1 sene diyordum adeta, senenin dolmasına yakın, gerçek yüzler ruhlarla birleşmeye başlıyordu.






Yakın zamanda Hayao Miyazaki'nin en iyi animasyon filmlerinden biri olan Spirited Away (Ruhların Kaçışı) filmini izledim.
 
Konusu: 
Spirited Away yeni bir şehre vardıklarında yanlışlıkla terk edilmiş bir parka gelip, buradan perilerin, hayaletlerin olduğu bir yere geçiş yapan 10 yaşındaki Chihiro Ogino'un hikayesini anlatıyor. Anne ve babasının perili kasabanın yemeklerinden yiyerek domuza dönüşmeleri Chihiro'nun onları kurtarma macerasının başlangıcı olacaktır. Hayaletlerin dünyasında kendine bir yer edinmeye çalışırken aynı zamanda ortaya çıkma riski de vardır.

Başrolde küçük kızımız Chihiro var. Ailesi taşınma kararı aldığında çok üzülen kızımız tüm sevimsizliğiyle yollara düşer. Babası da her zaman ki gibi o gün de formundadır. Taşınacakları evin yolunu kaybeder orman yoluna saparak kestirme bir yol bulmaya koyulur. Gizli bir geçide rastlayan ailemiz, merak dolu bakışlarıyla geçitte ilerleyerek yeşille semanın birleştiği büyüleyici dünyanın kapılarını aralar. Bir nehirden usulca geçip terk edilmiş kasabaya varırlar. Lezzetli kokuları duyan ebeveynler hiçbir şeyden endişelenmeden yemekleri bulmaya koyula dursun, kızımız bu kasaba da kimsenin olmayışını esrarengiz karşılamaktadır.


Ailesi birbirinden güzel lezzetleri bulur bulmaz coşkuya kapılarak bugüne kadar hiçbir şey görmemişcesine büyük bir iştahla yemeye koyulur. Ebeveynlerinin tüm ısrarlarına rağmen Chihiro yemek yemeyi reddeder ve etraftaki tuhaflıklara kulak kabartır. Gün batımına doğru bir çocukla karşılaşır ismi Haku’dur. 

Haku güneş batmadan evvel geldiği nehirden geri dönmesini yoksa başına büyük dertler açılacağını söyleyince ruhların gölgesini görmeye başlayan Chihiro ailesinin yanında soluğu alır. Hala yemek yemektedirler ve “domuz gibi yedin be” cümlesi tam anlamıyla hayat bulmuştur. Dehşete kapılan kızımız ne olduğunu anlamayarak hızlı adımlarla nehre ulaştığında nehrin büyük bir gölete dönüşmesi aynı zamanda da bir geminin yavaşça kıyıya yanaştığını fark etmesi bir olur.

Zamanla saydamlaşan kızımız, ruhlar aleminde tam kaybolacakken Haku gelerek ona hapı yutmasını ve tanrılardan saklanmasını emreder. Evet, geminin içindekiler Tanrılardır…

Bundan sonra hikaye mükemmel işlemektedir. Chihiro karşısına çıkan tüm zorluklarda bir yaprak gibi savrulsa da mutlaka bir yerlere tutunmayı başaracaktır.



Tavsiye eder miyim?

Bu hikayeden çıkarılan derslerden biri açgözlülüğün nelere mal olduğudur. Chihiro ümitsizliğe yeltenmeden umuda yolculuğun kapılarını aralamaya başlayacaktır.

Mükemmel bir film. Hayal gücünüzün sınırlarını ortadan kaldırmaya gayret ediyor. Miyazaki’nin gizemli dünyasının kapıları ardına kadar açık.

Misafir olmaya var mısınız?



















Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

HAKKIMDA

Mühendis. Şu günlerde İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünü okuyor. Doğayı, sağlıklı yiyecekleri ve iyi kahveyi seviyor. Küçük bir "merhaba" demekten çekinmeyin!

ABONE & TAKİP

İzleyiciler

POPÜLER YAYINLAR

  • Herkes Okumalı: SINIRLAR - Henry Cloud & John Townsend
  • 22 Blogger 1 Hikaye / Bölüm 3: Kardeşim
  • Signal Kore Drama Yorumu ve Tanıtımı / 2016
  • Remember Kore Drama Yorumu ve İncelemesi /2015-2016
  • Kill Me Heal Me - 2015 En İyi Kore Drama
  • Yusuf ile Züleyha - Nazan Bekiroğlu | Kitap Yorumu
  • Anime Nedir, Ne Değildir?
  • Yabancı Kitap Yorumu - Albert Camus
  • BU ARALAR BEN #5: Sustukça Susası Gelir İnsanın
  • Huzur Sokağı Kitap Yorumu ve İncelemesi - Şule Yüksel ŞENLER

KATEGORİLER

  • Derin Mevzular 27
  • Kalemimden 28
  • Kediler 2
  • Kitap 57
  • Kore Dizi 25
  • anime&manga 16

Blog Arşivi

  • 2024 6
    • Ağustos 5
    • Temmuz 1
  • 2023 4
    • Eylül 1
    • Şubat 3
  • 2022 18
    • Kasım 3
    • Ekim 2
    • Eylül 3
    • Ağustos 2
    • Haziran 4
    • Mayıs 3
    • Ocak 1
  • 2021 20
    • Aralık 2
    • Kasım 2
    • Ekim 1
    • Haziran 2
    • Mayıs 3
    • Nisan 4
    • Mart 1
    • Şubat 1
    • Ocak 4
  • 2020 10
    • Ekim 5
    • Eylül 2
    • Ağustos 1
    • Nisan 1
    • Mart 1
  • 2019 8
    • Ağustos 1
    • Temmuz 1
    • Haziran 1
    • Nisan 1
    • Şubat 2
    • Ocak 2
  • 2018 21
    • Aralık 3
    • Kasım 1
    • Ekim 1
    • Eylül 1
    • Ağustos 1
    • Temmuz 3
    • Haziran 1
    • Mayıs 2
    • Nisan 2
    • Mart 1
    • Şubat 4
    • Ocak 1
  • 2017 30
    • Aralık 9
    • Kasım 6
    • Ekim 1
    • Eylül 1
    • Ağustos 2
    • Temmuz 2
    • Haziran 2
    • Mayıs 1
    • Mart 1
    • Şubat 1
    • Ocak 4
  • 2016 54
    • Aralık 2
    • Kasım 4
    • Ekim 3
    • Eylül 3
    • Ağustos 9
    • Temmuz 7
    • Haziran 5
    • Mayıs 4
    • Nisan 3
    • Mart 2
    • Şubat 2
    • Ocak 10
  • 2015 17
    • Aralık 7
      • İtiraflarım- Lev Nikolayeviç Tolstoy
      • Yeni Başlayanlar İçin 10 Kore Dizi Önerisi
      • Animelerin Animesi : Dragon Ball
      • Zankyou No Terror - Anime İncelemesi
      • Çiğ Süt
      • Evet, Üzgünüm !
      • Spirited Away (Ruhların Kaçışı) Film İncelemesi
    • Kasım 6
    • Ekim 3
    • Ağustos 1
Blogger tarafından desteklenmektedir

Blog Hakkında



Okur & Yazar. Doğayı, sağlıklı yiyecekleri ve iyi kahveyi sever. Küçük bir "merhaba" demek için gelmekten çekinmeyin.

POPÜLER YAYIN

  • 22 Blogger 1 Hikaye / Bölüm 3: Kardeşim
  • Herkes Okumalı: SINIRLAR - Henry Cloud & John Townsend
  • Kill Me Heal Me - 2015 En İyi Kore Drama
Bumerang - Yazarkafe

Copyright © KALEM KUKLASI. Designed by KALEM KUKLASI