Bu senenin gizem ve polisiye
kategorisindeki yeni, taze ve başarılı dizilerinden biri Signal. İlk bölümden
itibaren damakta dizi değilde film izliyormuşcasına bir tat bırakıyor. Dizi
ilerledikçe ilgi çekici bir hal alıyor. Şahsen bende bu kadar kaliteli
olacağını düşünmemiştim.
İlerledikçe fantastik tarafı daha iyi bir
şekilde işlenmeye başladı. Aslında konusunu 2016 kış sezonu animelerinden biri olan Boku dake ga Inai Machi'ye benzetmeye de başlamıyor değilim.
Gizem,
Fantastik, Polisiye kategorisinde bir dizi izlemek istiyorsanız 22 Ocak'ta
açılışını yapan bu diziye göz atmanızı öneririm.
Signal Dizisinin Künyesi:
Tür: Dram, Aksiyon, Fantastik, Gizem
Yapım Yılı: 2016/Güney Kore
Konusu:
Günümüzde yaşayan bir teğmen ile geçmiş yıllarda yaşamış bir polis arasında bir telsiz vasıtasıyla iletişim kurulur ve günümüzdeki davaların seyrini değiştirecek sonuçlar elde edilir. Lee Je-Hoon dizide, bir suç profilcisi olan Park Hae-Young
karakterini canlandırmaktadır. Uzun zamandır çözülememiş davalar için
kurulan bir soruşturma ekibinde görev yapmaktadır.
Sıcak bir
kişiliğe sahiptir ancak kendisi de bir polis memuru olmasına rağmen polislere
güvenmemektedir.Kim Hye-Soo dizide, günümüzdeki bir dedektif olan Cha
Soo-Hyun karakterini canlandırmaktadır. Park Hae-Young (Lee
Je-Hoon) ile beraber uzun süredir çözülememiş davaları çözmek için
çalışmaktadır. Cho Jin-Woong dizide, geçmişteki bir dedektif olan Lee
Jae-Han karakterini canlandırmaktadır.
Şans eseri rast geldiğim
bu mini kore dizisini sizlerle tanıştırmak istedim. Din ayrımı gözetmeksizin
tabuları yıkmaya çalışan kamu spotu niteliğinde, mükemmel 3 bölümlük 8 dakikadan
oluşan bir mini diziydi.
Kore'de okuyan Endonezyalı Müslüman bir kız öğrenciyle, yemek yapmayı çok seven
Koreli bir gencin; kızın gönlünü kazanmak için helal yemek yapmaya çalışmasını
konu alıyor.
Ve en sonunda Koreli genç ana temanın
"saygı" olduğunu şu sözleriyle açıklıyor:
Araya bir anime sıkıştırmasam olmazdı.
O yüzden aklımdayken bu animenin tanıtımını yapmak istedim.
Sakurasou no Pet
na Kanojo Animemin konusuna gelecek olursam;
Bir
sanat okulunda okuyan Satoru, yatakhanesinde kedi beslemektedir. Bunu
duyan yurt yönetimi kahramanımıza iki seçenek sunar. Ya kedileri sokağa
atacaktır ya da onlarla birlikte kötü ünüyle nam salmış Sakurasou yurduna
yerleşecektir. Kahramanımız tabi ki 2. seçeneği ne ile karşılaşacağını bilmeden
seçer.
Merhaba,Bu yılın sevdiğim Kore Dizilerini sizlerle paylaşmak istedim;
Not : 2016 Kore Dizileri Kısım 2 ye şuradan
Kısım 3'e buradan ulaşabilirsiniz.
1. Cheese in the Trap/2016
2016 yılının şu an için en sevilen Kore Dizisi Cheese in the Trap. Şahsen bende çok severek izliyorum.
Konusuna gelecek olursak;
Hong Seol, kendi halinde sıradan bir üniversite öğrencisidir
ve ailesinin ekonomik durumu kötü olduğu için yarı zamanlı işlerde çalışır. Yoo
Jung (Park Hae Jin) ise, iyi görünümlü, zengin, akıllı, okulun en popüler
öğrencisidir. Herkes tarafından iyi biri olarak tanınmaktadır. Ancak Seol'un bu popüler çocuğun iyi biri olmadığına inanmaktadır...
-Dizinin ayrıntıları için şu yazıma göz atabilirsiniz.- İzlediğim en iyi diziler sıralamasında üstlere çıkacak gibi görünüyor. Çünkü ilk bölümünden itibaren kalbimize dokunan olay örgüsüyle ve işleyişiyle bizi içine alıyor.
4 sene önce işlenen cinayet suçunun, Alzheimer'lı babasına atılmasını hazmedemeyen Seo Jin Woo, babasını kurtarmak için her yola başvursa da bu savaşı kazanmasına izin verilmeyecektir. Çünkü asıl suçu işleyen kişi, büyük bir şirketin varisidir. Haksızlığa tahammülü olmayan esas oğlanımız, bu sebeple Avukat olur ve günlerini babasını aklamak için kanıt aramakla geçirir ancak işler istediği gibi gitmeyecektir.
Park Min Young, City Hunter'daki o güzelim görüntüsüne yeniden bürünmüş. Başarılı bir savcıyı canlandırıyor.
Künyesi:
Tür: Dram, Aksiyon, Romantik
Bölüm Sayısı: 20
Konusu:
Jin Woo, kişinin geçmişine yönelik olaylar ve deneyimleri, normal insanlardan çok daha fazla hatta hayatının çoğunluğunu kapsayacak derecede hatırlamasına neden olan hipertimestik sendromundan muzdariptir ve babasının suçsuzluğunu kanıtlamak için bir avukat olmuştur. Babasının suçsuzluğunu kanıtlamak için mücadele ederken Alzheimer nedeniyle yavaş yavaş hafızasını kaybetmeye başlayacaktır.
Bu anime nasıl anlatılır
bilemiyorum. Gerçekten beni bu kadar derinden etkileyen bir anime
olmuş muydu diye de düşünmeden edemiyorum.
Harika diye tanımlayamıyorum daha
öte ve derinden bir animeydi bu. Kendi türünün en iyilerinden biriydi muhakkak. Sonu yürekten sarstı. Durulan bir deniz nasıl bir anda
köpürüyorsa, işte bu animede de ritimler büyüyerek çoğaldı bazen istemsizce duruldu ve kendisini eleştirdi.
Ayrıca içinde dramdan komediye her türlü insani duyguyu barındırdı. Yaşamanın ve hayata iz bırakmanın ne kadar değerli olduğunu, aslında kimseye aldanmadan içinizden geleni yapmanız gerektiğini ancak böyle mutlu olunabileceğini dokunaklı bir şekilde ulaştırmayı başarabildi biz izleyicilerine...
13 yıl önce İngiltere'nin başkentinde
başlayan cinayetler zincirinin ardı arkası kesilmemektedir. Her gün cinayet sayısı artmakta ve polisler çaresiz bir şekilde olanları izlemektedir. Seri katil YAMACI lakabı ile
ün salmıştır. Yamacı, Hunt ailesini katleder ancak 2 ikiz kardeşi sağ bırakır. Bunlardan biri olan Ewan 13 senenin sonunda cinayet masada
baş komiser yardımcısı olup düzenli bir hayat kurmuşken, ana
karakterimiz ARAGO bu seneler boyunca ülke ülke gezip Yamacının
peşine düşmüştür lakin tüm çabalarına rağmen sonuçsuz
kalmıştır.