Derya Akarslan

… Kalem Kuklası’da derler.

  • ANASAYFA
  • KİTAP
  • PSİKOLOJİ
  • GEZİ
  • İZLEDİKLERİM
    • KORE DİZİ
    • ANİME&MANGA
    • TİYATRO
  • DERİN KONULAR
    • Tesettür
    • İman
    • Varoluş Sancıları
  • ANILAR
  • İLETİŞİM
    


Saatleri Ayarlama Enstitüsü; benim gözümde Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en önemli eseridir. Saatleri Ayarlama Enstitüsü; hiciv tarzında yazılmıştır. Kitap, Türk toplumunun; Tanzimat  öncesi, Tanzimat ve Cumhuriyet döneminde ki değişim sürecini konu alır.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabında Hayri İrdal ile; Türk insanının Batılılaşma etkisiyle değişimini gözler önüne serer. Tanpınar'ın bu kitapta değinmek istediği en önemli konu; Batılılaşmayla birlikte toplumun ve devlet kurumlarının işlevsiz hale gelmesidir. Toplum; Batılılaşmaya uyum sağlamaya çalışırken bocalamakta ve kimlik bunalımı yaşamaktadır.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü; Hayri İrdal'ın dedesinin uhrevi işlere yönelerek bir cami yaptırmak istemesiyle başlar. Ancak dede camiye mübarek bir saat, halı ve levha gibi birkaç ufak tefek şey aldıktan sonra vefat eder. Artık bu görev Hayri İrdal'in babasına vasiyet edilmiştir. Ancak yıllar geçse de cami yapılamaz. Hayri İrdal'ın dedesini Osmanlı Devleti ile özdeşleştirirsek, Hayri İrdal ve babası Osmanlı devletinden kalan borçlarla uğraşan Yeni Türkiye gibidir.

Tanzimat öncesi dönemde ana karakterimiz Hayri İrdal ve çevresi simya ile ilgilenmekte, değersiz madenleri değerli hale getirmeye çalışarak kolay yoldan para kazanmak istemektedir. Çünkü servet erimiş ve borca sürüklenilmiştir. Ancak bu şekilde borçların ödeneceği hayal edilmektedir. Aslında Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde bulunduğu durumla benzerlik gösterir. Çünkü devlet çöküş döneminde ve borç batağındadır. 

Sanayi devriminin başladığı dönemde batılı toplumlarda fabrikalar artmış ve büyük saat kulelerine ihtiyaç duyulmuştur. Ancak Osmanlı'da üretim olmamasına rağmen saat kuleleri yapılmıştır ancak saatler çalışmamaktadır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, ülke de saatleri ayarlamak için kurulmuş bir enstitüdür. Aslında saatleri ayarlamak için bir enstitü kurulmasına ihtiyaç yoktur. Neden saat kulesi yapıldığı bile bilinmemektedir. Enstitü için bir hikaye yazılır, kitapçık bastırılır. Bu enstitünün başına Halit Ayarcı geçer ve yanına Hayri İrdal'ı yardımcı olarak atar. Halit Ayarcı devlet kurumlarıyla görüşerek, hiçbir işlevi olmayan bu kuruma ödenek ayırtır, işe alımlar yapar. Halit Ayarcı'nın elinde tüm çalışanlar bir kukla hükmündedir. Hayri İrdal yaptığı ve yapmadığı işleri sorgulasa da menfaati için ses çıkarmamaktadır. Çünkü artık o bir müdür yardımcısıdır. Bu durum aslında değişen toplum düzeninde bocalayan bireylerin genel duruşudur.

Toplumda Batılılaşma'nın cereyan etme şekli aşağıdaki satırlarda dile getirilmiştir:

Çirkin diyorsunuz, binanaleyh bugünün telakkilerine göre sempatik demektir. Sesi kötü, diyorsunuz, şu halde dokunaklı ve bazı havalara elverişli demektir. Kabiliyetsiz diyorsunuz, o halde muhakkak orijinaldir... Yarından itibaren baldızınız sahnededir, meşhurdur, gazetelerde ismi sık sık geçer ... Gördünüz mü nasıl beğenildi? ... Sizin klasik makamlarınız böyle bir muvaffakiyeti dünyada elde edemezdi." (s.l83-184) "dans ediyoruz, diye birbirlerine yapmadıkları zulüm, işkence kalmıyordu. Küçük baldızım çoraplarını, iskarpinlerini çıkarmış, bir eli partnerinde, bir eli kafi derecede kısa bulmadığı eteklerinde, halısı kaldırılmış cilalı parkenin üzerinde zıplıyor, kendini yerden yere atıyor, tam bir yeri kırıldı diye imdadına koşacağım zaman tekrar kalkıyor, tekrar zıplıyor, kavalyesine sarılıyor acayip çifteler atıyor, bilinmez düşmanları başı ile süzüyor, tekrar yerlere yatıyordu. (s.274)



Kitapta Ahmet Hamdi Tanpınar için ideal insan; Tanzimat öncesi yaşayan ve Hayri İrdal'a saatleri öğreten, işini layıkıyla yapan Muvakkit Nuri Efendi ve Hayri İrdal'ı luzümsuz işler yapmakla suçlayan ve kendisi doktor olmak için çabalayan oğlu Ahmet'tir.


Ahmet Hamdi Tanpınar; Cumhuriyet devri Türkiye'sinin bozuk müesseselerini Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabıyla tenkit etmiştir. Ahmet Hamdi Tanpınar eski CHP milletvekili olması hasebiyle Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabında ki tenkitler kıymetlidir. Çünkü kitap kurumların işlevsizliğini bizzat görmüş bir milletvekili tarafından yazılmıştır. 







Yeni Başlangıçlar

 

Herkese merhaba arkadaşlar!


Blog sayfamı yeniledim. Hala eksikler var ama kullanılabilir bir hal aldı diyebilirim. Yeni blogum çok içime sindi. Beni yansıttığını düşünüyorum. Yeni blog tasarımımla yenilendiğimi hissediyorum. Yazılarımı daha büyük bir özenle yazmaya devam edeceğim. Bu arada biraz blogumda farklılaşan birkaç şeyden bahsetmek istiyorum.

Beni instagram, twitter, pinterest ve 1k uygulamasından takip edebilirsiniz. 1k uygulamamı hali hazırda aktif kullanıyorum. Abone & Takip kısmında ilgili sayfalara ulaşabilirsiniz.

Gardrops uygulamamdan genellikle ikinci el kitaplarımı satıyorum. Kitaplarımı temiz kullanıyorum. En fazla 1 kere okunmuş oluyor. İhtiyacınız olan kitaplara da "Satış" kısmından ulaşabilirsiniz.


Ayrıca domain satın aldım ve blogumu daha güvenilir hale getirdim. Artık daha aktif olacağım.

Blog tasarımıyla ilgili önerilerinize açığım. 


Sevgilerimle,

Kuklanız!





Herkesin ramazan bayramını en içten dileklerimle kutlarım.

Bu sene ramazan ayı benim için çok hızlı geçti. Ramazan ayı başından itibaren sağlık sorunlarıyla uğraşıyoruz. Öncelikle babamın sodyum değeri düştü ve düşmesiyle nefes darlığı, hafıza kaybı, iştahsızlık, halsizlik, eklemlerinde ağrı oluşmaya başladı. Bunun üzerine hastaneye gittik ve serum takıldı. 3 günün sonunda kendine gelmeye başladı. Sonra eve çıkartalım derken yine sodyum değeri düştü. Yine hastaneye gittik. Tomografi çekildi ve akciğerinde bir kitle tespit edildi. Sonrasında Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları hastanesi Doktor Murat Kavas'tan randevu aldık. Tevafuk hastanenin en iyi doktorlarından birisiymiş. Hızlı bir şekilde Pet-Ct taraması yaptırmamız gerektiği söylendi. Pet'in sonuçları 3 gün sonra çıktı. Sonuçları aldığımızda akciğerdeki kitlenin yüksek ihtimal kanser olduğu; lenf, karaciğer ve omurgasında nodüllere rastlandığı ama tam olarak emin olunamadığı söylendi. Bu nedenle  doktor -Allah razı olsun- işlerimizi kolaylaştırmak ve sonucu hızlı bir şekilde öğrenmemiz için bizi Sultanbeyli de Prof. Dr. Cansel Atinkaya'ya sevk etti. Burada da gerekli incelemeler yapıldıktan sonra MR çekimi için Maltepe Devlet Hastanesi'ne yönlendirdiler. Cansel Hanım'da bizi Süreyyapaşa Devlet Hastanesi'nde Doç. Dr. Huriye Berk Takır'a sevk etti. Bu doktorda gerçekten çok ilgilendi. Biyopsi öncesi doktor; EKG, Ultrason, Kan Tahlili, Covid Testi, Röntgen Testi yaptırdı. Anestezi ve Kalp Bölümünden onay alındı. Bu işlemleri yaptıktan sonra Biyopsi yaptırdık. Elhamdülillah tüm işlemleri bayramdan önce halletmiş olduk. Şimdi iki hafta sonra Biyopsi, MR sonuçları çıkacak. Sonrasında da tedavi süreci başlayacak. Ama bu süre zarfında Sodyum değeri hala düştüğü için hastanede. 

Bizde koşturmaktan gerçekten çok yorulduk bunu söyleyebilirim. Hemde babamı böyle görmek bende stres oluşturdu. Kendimi bu kısa süre içerisinde çok kastığımı hissettim.


İsmi geçen tüm doktorlardan çok memnun kaldım. Özel hastane doktoru olsa bu kadar ilgilenmezdi. Gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz kesinlikle. Murat Kavas'a çok kolay randevu alınmıyor ama bazen hastaları bittikten sonra ilgilenebiliyor. O yüzden saat 15:30 'dan sonra hastaları bittikten sonra kapısında bekleyip görüşmek istediğinizi söyleyebilirsiniz.


Şimdilik yazımı noktalıyorum. Görüşmek üzere...

Allah'a emanet olun.

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

HAKKIMDA

Mühendis. Şu günlerde İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünü okuyor. Doğayı, sağlıklı yiyecekleri ve iyi kahveyi seviyor. Küçük bir "merhaba" demekten çekinmeyin!

ABONE & TAKİP

İzleyiciler

POPÜLER YAYINLAR

  • Herkes Okumalı: SINIRLAR - Henry Cloud & John Townsend
  • 22 Blogger 1 Hikaye / Bölüm 3: Kardeşim
  • Signal Kore Drama Yorumu ve Tanıtımı / 2016
  • Remember Kore Drama Yorumu ve İncelemesi /2015-2016
  • Kill Me Heal Me - 2015 En İyi Kore Drama
  • Yusuf ile Züleyha - Nazan Bekiroğlu | Kitap Yorumu
  • Anime Nedir, Ne Değildir?
  • Yabancı Kitap Yorumu - Albert Camus
  • BU ARALAR BEN #5: Sustukça Susası Gelir İnsanın
  • Huzur Sokağı Kitap Yorumu ve İncelemesi - Şule Yüksel ŞENLER

KATEGORİLER

  • Derin Mevzular 27
  • Kalemimden 28
  • Kediler 2
  • Kitap 57
  • Kore Dizi 25
  • anime&manga 16

Blog Arşivi

  • 2024 6
    • Ağustos 5
    • Temmuz 1
  • 2023 4
    • Eylül 1
    • Şubat 3
  • 2022 18
    • Kasım 3
    • Ekim 2
    • Eylül 3
    • Ağustos 2
    • Haziran 4
    • Mayıs 3
      • SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ İNCELEME -AHMET HAMDİ ...
      • Yeni Başlangıçlar: Blog Tasarımımı Değiştirdim !
      • Akciğer Kanseri Süreci ve Doktor Tavsiyesi
    • Ocak 1
  • 2021 20
    • Aralık 2
    • Kasım 2
    • Ekim 1
    • Haziran 2
    • Mayıs 3
    • Nisan 4
    • Mart 1
    • Şubat 1
    • Ocak 4
  • 2020 10
    • Ekim 5
    • Eylül 2
    • Ağustos 1
    • Nisan 1
    • Mart 1
  • 2019 8
    • Ağustos 1
    • Temmuz 1
    • Haziran 1
    • Nisan 1
    • Şubat 2
    • Ocak 2
  • 2018 21
    • Aralık 3
    • Kasım 1
    • Ekim 1
    • Eylül 1
    • Ağustos 1
    • Temmuz 3
    • Haziran 1
    • Mayıs 2
    • Nisan 2
    • Mart 1
    • Şubat 4
    • Ocak 1
  • 2017 30
    • Aralık 9
    • Kasım 6
    • Ekim 1
    • Eylül 1
    • Ağustos 2
    • Temmuz 2
    • Haziran 2
    • Mayıs 1
    • Mart 1
    • Şubat 1
    • Ocak 4
  • 2016 54
    • Aralık 2
    • Kasım 4
    • Ekim 3
    • Eylül 3
    • Ağustos 9
    • Temmuz 7
    • Haziran 5
    • Mayıs 4
    • Nisan 3
    • Mart 2
    • Şubat 2
    • Ocak 10
  • 2015 17
    • Aralık 7
    • Kasım 6
    • Ekim 3
    • Ağustos 1
Blogger tarafından desteklenmektedir

Blog Hakkında



Okur & Yazar. Doğayı, sağlıklı yiyecekleri ve iyi kahveyi sever. Küçük bir "merhaba" demek için gelmekten çekinmeyin.

POPÜLER YAYIN

  • 22 Blogger 1 Hikaye / Bölüm 3: Kardeşim
  • Herkes Okumalı: SINIRLAR - Henry Cloud & John Townsend
  • Kill Me Heal Me - 2015 En İyi Kore Drama
Bumerang - Yazarkafe

Copyright © KALEM KUKLASI. Designed by KALEM KUKLASI