Sinop yazılarımı bu yazımla noktalıyorum. Sinop şehrine gelindiğinde muhakkak görülmesi gereken yerleri özetliyorum. Daha önce yazdığım yazılar aşağıdaki gibiydi:
Sinop güzel bir şehir ve aslında gezilecek çok yer olduğunu söyleyemeyeceğim ama doğası gerçekten mükemmel olan bir şehir. Bende size en çok görülmesi gereken yerlerden bahsedeceğim.
Sinop'ta Gezilecek Yerler
1- Sinop Kalesi
2- Sinop Cezaevi (Sabahattin Ali'nin kaldığı cezaevi)
3- Alaaddin Cami (Alaaddin Keykubat zamanından kalan cami)
4- Erfelek Şelaleleri
5- Gerze (Gerze tarihi yangın evleri)
6- Sinop İnceburun ( Türkiye'nin en kuzeyi)
7- Hamsilos Koyu
Peki Sinop'ta Ne Yenir?
1- Sinop Mantısı
2- Nokul
Yukarıda belirttiğim yerlerin tarihi ve doğası fevkalade. Buraları gezmeden dönmeyin diyebilirim.
Sevgilerimle,
Kuklanız!
 |
Sinop - İnceburun |
Sinop gezimle ilgili daha önce şu yazıyıve bu yazıyı yazmıştım. Üçüncü yazımla karşınızdayım.
Bu yazımda size Sinop'un en güzel yerlerinden biri olan Hamsilos Koyu'ndan ve Türkiye'nin en kuzeyi olarak bilinen İnceburun'dan bahsedeceğim.
Öncelikle Hamsilos koyu inanılmaz güzel bir yer. Girişte cüzi bir ücret alıyorlardı diye hatırlıyorum. Hamsilos koyunun içerisinde yürüyüş parkuru ve bir yağmur barınağı var. Orman yolu baya bir çamurlu olduğu için botlarla gitmenizi öneririm. Doğasıyla sizi büyülüyor biz bu koyun etrafında yanlışlıkla 8 km yürümüştük gerçekten çok stres olduğumuz bir gündü.. ama doğası gerçekten harikaydı.
.jpeg) |
Sinop - İnceburun |
İnceburun ise Sinop'un en kuzeyinde bulunuyor. Burada hava çok berrak ve temiz. Kendinizi bir sonsuzluğun içinde buluyorsunuz. Kendimi en mutlu hissettiğim anlardan biriydi. Bu arada burada bulunan aile gelen turistlerden sıkılmışa benziyordu. Söylemeden geçemeyeceğim :)
Hamsilos Koyu ve İnceburun'dan kareler:
 |
Sinop - Hamsilos Koyu |
 |
Sinop - Hamsilos Koyu |
.jpeg) |
Sinop - Hamsilos Koyu |
.jpeg) |
Sinop - Hamsilos Koyu |
.jpeg) |
Sinop - Hamsilos Koyu |
 |
Sinop - Hamsilos Koyu |
.jpeg) |
Sinop - Hamsilos Koyu |
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere...
Kuklanız!
Geçen eşimin arkadaşlarından birini ziyarete gittik. Eşim, arkadaşının hanımıyla tanışmamı çok istiyordu. Ziyarete 3 aile olarak gittik ve hanımlar olarak hiçbirimiz birbirimizi tanımıyordu. Sadece eşlerimiz uzun süredir arkadaşlardı. Neyse ben bu tarz buluşmaları pek sevmem çünkü nedendir bilinmez insanlarla tanışmaktan pek hoşlanmıyorum. Ama tanışınca da çok güzel iletişim kuruyorum. Neden tanışmayı sevmediğim ise ayrı bir muammadır bende.
Neyse, ev sahibinin hanımıyla tanıştık, bana çok sıcak davrandı. Daha sonra teker teker diğer arkadaşların hanımları teşrif ettiler. Sonra hepimizde bir sessizlik oluştu. Birbirimiz hakkında ilk izlenimlerimizi topluyorduk. Gerçekten bir tık sıkıcı bir ortamdı. Çünkü paylaşım yapmayı pek sevmeyen bir arkadaş vardı ve ortamı biraz soğuttuğunu hissediyordum. Gerekli paylaşımları 2 saat boyunca yaptık ve birbirimizin numarasını alarak, tekrar görüşmek üzere diyerek ayrıldık.
Bu tanışmadan bir hafta sonra ev sahibi arkadaş eşime; "Derya, eşimi sevmiş mi?" diye sormuş. eşimde tek tek izlenimlerimi anlatmış. "Senin eşin çok samimi gelmiş, diğer arkadaşı da sevmiş ancak biri ona çok soğuk gelmiş, elektrik alamamış" demiş. Bunun üzerine eşimin ev sahibi arkadaşı da eşinin izlenimlerini anlatmış. "Abi bana da eşim aynı şeyleri söyledi. Derya’yı sevmiş ama diğer abla ona pek samimi gelmemiş." demiş.
Velhasıl kelam, bunu neden anlattım. Gerçekten ruh diye bir şey var mı? Gerçekten var. Aslında pek konuşmadık. Sonrasında insanlardan hoşlandık mı bunun kritiğini de yapmadık ama ikimizde aynı kişilere karşı aynı hisle hislenmişiz. Çünkü ruhlar birbirlerine tesir ediyor. Ruh, içerisinde derin manalar barındırıyor. Haletlerimiz insanlara sirayet ediyor.
Derinliklerimizi keşfetmek ümidiyle...