İnsanlar kocaman şehirlerde ceviz kadar
zihinlerin içinde yaşıyordu. Küçücük köyümüzdeki zihinlerde ise kocaman
fırtınalar kopuyordu.
Her sevginin merkezinde özlemek vardır.
Özlemediğini sevmez insan. Biraz özleşiriz, özleşiriz ki sıra kavuşmaya gelsin.
Güneş neden batıyor sanıyorsun, özleyelim
de tekrar isteyelim diye.
Bu dünyaya keyif yapmaya mı geldik, yoksa
keyif yapacağımız sonsuz bir hayat için imtihan olmaya mı?
Tabii ki güler eğlenirim ama insan
sorgulamaya başlayınca, hakikate dair bir şeylerin peşine düşünce, çok da
amaçsızca gülünesi bir alemde yaşamadığını fark ediyor.
Japon bilim adamlarının güzel kelimelerin
suyun yapısını nasıl değiştirdiğini bulmaları, hülasa güzel düşüncelerle su
değişiyorsa içi dışı su dolu olan bu insan güzel düşüncelerle nasıl
değişmesin..
Saniyeler bir bir geçiyor ömrümüzden. Bu
saniyelerin bir çoğunu hiçbir şey yapmamakla; geri kalanını da yapmamız
gereken şeyler dışındakileri yaparak geçiriyoruz. Sesimi duyan kimse yok mu?
Her gün bir parça daha öldüğünü, biraz daha bir şeyleri bilmeyi kaçırdığını
hisseden? Halinin farkında olan, halimi anlatmadan bilen kimse yok mu ?
Çünkü bizim kulağımıza değil, gönlümüze
girecek sözler lazımdı.
Martılara değil, gökyüzüne aşık ol kızım,
martılar gelip gider, gökyüzü, özgürlük hep oradadır.
Konuşmak sadece kelimelerin sese kavuşmuş
halidir. Muhabbet ise kelimelerin gönle kavuşabilmesidir.
İnsan bildiğini değil, asıl inandığını
özlermiş. Varlığını bilip de varamamanın özlemi başkadır. İnsan, içimizde
bekleyen boşlukların sahibini özler. Hiç gelmeyen biri özlenir mi? Belki de en
çok onlar özlenir. Hiç gelmemiştir. Hatırlanacak bir duygu, bir iz bile yoktur
ama onların yokluğu bir yanını yakar adamın.
Bir insanı tanırsın, davranışların
değişir,dualarında aradığın sevdiğine kavuşursun dünyan değişir.
Sevdiğim bu kadar
güzelse, onu yaratan nasıl güzeldir.
Her kelimede öğreniyor,
cümlelerin sonuna nokta koymaktan korkuyorduk, virgüllerle dolu günler
geçiyordu.
Farkında değildi ama o
başkaydı. Bilen ben gibiydim ama hisseden o. Okuyan ben gibiydim ama yaşayan o.
Hani derler ya, insanın
ihtiyacı olan şey mükemmel biri değil kendisine ayna olacak biridir diye. Ben
ona ihtiyacı olan bilgiyi vermiştim o da bana o bilgiyi nasıl kullanacağımı
öğretmişti. Ben ona ilim, o bana yürek vermişti. Ben ona kelime olmuştum, o
bana ses. Ben ona toprak oldum, o bana gölgesinde huzur bulacağım çınar.
Allah'ım böyle
koşturmacalar dünyasında senden zihin sessizliği istiyoruz.
Kabı değişenin kalbi de
değişir derler, bizim de kalbimiz güzelleşmeye başladı.
İnsanın dışı içe, içi
dışa teşekkül edermiş. İnsan içini değiştirmeye önce davranışlarını değiştirmekle
başlamalı.
Boşa vakit harcama.
Boşa konuşma.
Boşa yeme.
Sevgilerimle...
Sevgilerimle...
6 comments
Güzelmiş :) Bazı alıntıları not aldım. Sevgiler
YanıtlaSilTeşekkürler, Sevgiler :)
SilÇook güzel ve huzur dolu🌼🌼
YanıtlaSilKesinlikle..
YanıtlaSilBu kitabı okuduğumdan beri ben ben değilim...
YanıtlaSilHoş bir kitaptı ancak okuyalı uzun bir zaman oldu.
SilFikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)